KÖYDEN HIKAYELER & ANILAR

Insanlik Öldümü ?

Ceylanin Intikami

Capan Emmi

Ihsan Amcam ( Baba )

Panliya Bakan Geliyor

Selaminin Dügünü ( Patlak Davul )

Tat Yilmaz Sarikayanin Cetesine karsi

Gö Yahya Emminin Köy Odasi

Cengiz Hoca

Tat Yilmaz ve Aksaray Sanayi

Fikretin Motoru

Emmi oglu niye kaciyor ?

Piskopat Horoz

Okul Topu

Hizir Emmi Motordan Düstü

Isak Emmi , Cendermeler ve Ben

Eski Dügünlerimiz

Muhtar Emmimin Sigarasi

Avcilar

Tat Yilmaz ve Taksici

Gö Yahyanin Foteri

Göllü Bagi

 Ilk televizyonlarimiz

 Celebi Hoca








                                                                      GÖ  YAHYANIN  FOTERI
 
Yazan: Musa Ertem
 
Bizim köylü Salmanin babasi gö Yahya emmiyi sanirim cogumuz taniriz. Gö Yahya emmi köyümüzdeki adi unutulmayacak insanlardan biridir bence. O cok sinirli ve cok hirsli bir insandi. Öyle sinirliydi ki; Birgün onun köy odasinda köyün  ileri gelenleri toplanmislar. Mevsim kis, disari kar, hava cok soguk. Yahya emmi odanin sobasini yakmak istemis. Her ne yaptiysa odunlari tutusturamamis. Kim bilir, odun mu islakti, kömür mü islakti... Tekrer tekrar denemesine ragmen soba bir türlü yanmamis. Yahya emminin arkadaslari üsümeye baslamis. Ve aralarinda homurtular yükselmeye baslamis:
-Yahya aga eger soguk odada oturacaksak, evlerimize gidelim... demisler.
Yahya emmi son bir kez daha denemis. Soba yine yanmamis. Yahya emmi bu... Kan beynine sicramis... Sen misin yanmayan soba... Sen misin beni arkadaslarima mahcup eden soba...
Yahya emmi kapinin arkasinda duran saglam bastonlardan birini kapmis... Yanasmis sobaya... Yer misin, yemez misin... Sobaya bi güzel dayak atmis...
Köylüler Yahya emmiyi zor sakinlestirmisler. Tabi soba da hurda olmus.
 
Iste Yahya emmi bu derece sinirli bir insandi. Yahya emmi zamanin birinde bir Jondere motor almis. Bicer zamani, oglu Salman abi ile vagona zahra yükleyip Panliya satmaya gitmisler. Panlida zahra alicilari Yahya emminin istedigi fiyati vermemisler. Bu duruma cok sinirlenen Yahya emmi oglu Salmana, "cevir moturu köye gidiyoruz" demis. Köye gelirken Göllü Baglari üzeri gelip, baglarina da ugramak istemisler.
 
Ben o zamanlar sanirim 10-11 yaslarindaydim. Bizim bagin oralarda kuzu güdüyordum. Yahya emmiyle oglu Salman abinin geldiklerini gördüm. Motoru Salman abi sürüyordu. Yahya emmi de vagonda zahranin üzerine bir örtü sermis ve onun üzerine de kendisi uzanmis, yüzüne de foterini günesden korunmak icin kapatmis uyuyordu.
 
Yahya emminin beyaz bir foteri vardi. Foterin etrafinda parlak bir kirmizi serit vardi. Seride kistirilmis bir de horoz tüyü vardi. Yahya emmi hoteriyle gurur duyar gibi süslemisti foterini. Foter de foterdi yani...
 
Traktör benim önümden gecerken ben Yahya emminin foterini gördüm. Yahya emminin uyudugunu da anladim. Aklimdan foteri yürütmek gecti. Foter cok gösterisli görünüyordu, adeta al beni Musa diyordu. Arkadan vagona bindim. Salman abi motorun sesinden beni farketmedi. Yahya emmi de sari sicakta kendinden gecmis, uyuyordu. Yavasca foteri Yahya emminin yüzünden aldim. Yahya emmi uyanmadi.
 
Traktör Sabanli tarafindan gelip, bizim köy istikametinde gözden kayboldu. Ben foteri hemen basima taktim. Foter bana biraz büyük geldi, ama olsun, foter cok yeni ve gösterisliydi. Icine biraz gazete kagidi koyup kücültebilirim diye düsündüm. Babam da büyük gelen sapkasini öyle kücültüyordu... :-)

Ben foterin tadini cikarirken aradan yarim saat gecti yada gecmedi, asagidan bir traktör sesi duyuldu. Kulak kabarttim, traktör sesi gittikce yaklasiyordu. Yahya emmiyle Salman foteri yolda düsürdük zannetmisler ve motoru geri cevirip geldikleri yollarda foter aramaya koyulmuslar.  Ben bizim gölün  basinda duruyordum. Traktör bir anda uzaktan göründü.  Foter benim basimdaydi. Gelenlerin Salman abi ile Yahya emmi oldugunu anladim.
Tabi onlar da beni gördüler ve basimdaki foteri de farketmisler.
 
Ben onlari görünce hemen gölün  icine indim. O saatte göl bosdu. Gölde su yokdu. Ben telasla foteri saklayacak bir ot, cali yada ona benzer bir yer aradim ama bulamadim. Gölden ciksam beni görecekler. Traktör sesi gittikce yaklasiyor. Ne yapsam, ne etsem derken aniden aklima cin bir fikir geldi.  :-)
Foteri dürdüm büktüm gölün kenarindaki camurun icine soktum. Üzerini de biraz gömükle kapattim. Orada birsey gizli oldugu hic belli bile degildi.
Yahya emmiyle Salman gölün yanina gelince traktörü durdurdular ve traktörden indiler. Onlar gölün bir tarafinda ben de diger tarafinda duruyordum.
Yahya emmi:
-Hoterimi nittin len, dedi.
Ben:
-Ne hoteri Yahya emmi, dedim
Yahya emmi:
-Ülen bilmezlikden gelme, hoterimi sen caldin, gördüm, cabuk cikar nereye sakladiysan, dedi.
Ben:
-Yahya emmi valla ben hoter ne görmedim. dedim.
 
Yahya emmi her ne dedi, ne ettiyse beni cözemedi.
Yaya emmi bir anda takdigi degistirdi:
-Bak oglum, biz baba dostuyuz, dede dostuyuz. Dedeni de babani da cok severim. Hadi gözünü sevim, hoterimi nereye sakladiysan getir, dedi.
Ben:
-Valla Yahya emmi ben hoter moter görmedim, dedim.
Yahya emmi:
-Bak oglum, eger hoterimi cikarirsan babana demeyecegim, ama cikarmazsan babana söylerim ona göre, dedi.
 
Babam kelimesini duyunca bana bir daralma geldi. Babamin bu isi duymasi hic de isime gelmezdi. O zaman basima neler gelecegini biliyordum.
Ben:
-Yahya emmi, babama söylemeyecegine yemin edersen hoterini veririm, dedim.
Yahya emmi de:
-Valla da söylemem, billa de söylemem, yeter ki sen hoteri ver, biz babanla da, dedenle de zaten dostuz, dedi.
 
Neyse ben babama söylemeyecegine dair yemin alinca Yahya emmiden, foteri vermeye karar verdim.
Yahya emmi foteri bagin icinden bir yerden gidip getirecegimi bekliyordu.
Elimi camurun icine soktum ve foteri sakladigim yerden cikardim. Salmanla Yahya emmi ne yaptigimi önce anlayamadilar.
Yahya emmi:
-O ney len, dedi?
Ben:
-Hoterin Yahya emmi, dedim.
O anda Yahya emminin yüz seklini görmeliydiniz. Ne sevindigi belliydi nede üzüldügü. Agzi önce ücgen, sonra dörtgen seklini aldi. Iki elini yüzüne götürdü ve " hoterim" dedi.
Foter foterlikten cikmisti. O güzelim beyaz renkli, kirmizi seritli, horoz tüylü foter simdi camurlar icinde bir bez parcasina benziyordu.
Yahya emmi vitesten cikti. Avazinin ciktigi kadar bagirmaya basladi:
-Veledizneeeeee!!!! Hoterime ne yaptiiiiiin !!! 
Ben:
-Yikarsak düzelir Yahya emmi, yikayim mi? dedim.
 
Salman ise gevrek gevrek gülüyordu. Bu gülüsünde sanki babasindan intikam aliyormus gibi bir hava vardi. Hani birine kizarsin ama kizdigini ona acikca söyleyemezsinde, onun basina bir is geldiginde icin icin sevinirsin ya. Iste Salmanin yüzünde de öyle kicik bir gülme vardi. Bir yandan gülüyor bir yandan da söyle diyordu:
 
-Baba senin hoter boku yemis. Bu hoterden hayir gelmez artik, sen onun üstüne bi bardak su ic.
Bunu duyan Yahya emmi Salmanin suratina öyle bir tokat patlatti ki; Sanirim Salman abi gökteki bütün yildizlari saydi. Tabi o gevrek gevrek gülmeyi de kesdi.
Yahya emmiyi artik kimse dururamazdi. Bana döndü ve:
-Ülen veledizne, zaten ben senin dedeni de sevmezdim ...  babani da sevmezdim...  sülaleni de sevmezdim... Tilkilerin hepsi hirsiz zaten...  simdi de hoter hirsizi oldunuz... Yahya emmi agzina ne gelirse avazinin ciktigi kadar bana sayiyordu artik...
Yahya emmi hizini alamadi ve bana saldirdi. Ama ben bu saldiriyi bekledigim icin nereye kacacagimi önceden kararlastirmistim. Tabanlari yagladim   ve bir anda Salim emminin bagini boyladim...

Salman abi aramizdan erken ayrildi. Her ikisi de yeri doldurulamayacak güzide insanlardi. Her ikisine de Allahdan rahmet diliyoru. Mekanlari cennet olsun. 
Vay Yahya emmim vay, insallah beni affedersin...

Sevgiyle kalin
Dostcakalin

 




-